27 Ocak 2012 Cuma

2011'de Evimize Emaye Yağdı

Emayelere olan merakım çok eskiye dayanıyor. Fakat emayelerin Türkiye'de artık ne kadar zor bulunur olduğunun ve özellikle yurtdışındakilerin renk ve işlev olarak çeşitliliğinin farkında değildim. Benim bildiğim tabak, kase, çaydanlık, tepsi, kepçe ve leğenler vardı. Oysa daha ne sütlukler, sürahiler, kavanozlar, güğümler mevcutmuş. Hepsinin rengi, deseni ayrı güzel...

Emaye koleksiyonumun nasıl oluştuğunu, ilham kaynaklarımı daha sonra anlatacağım. Öncelikle size emayelerimden bir demet sunup ve onları nasıl değerlendirdiğimi anlatmak istiyorum.


Bu İkea rafım ve emayelerim sayesinde mutfagımda ufak country dokunuşları yaratabildim. Seyrettikce keyif aliyorum. Emayelerimin çoğunu kullanım değil seyir amaçlı alıyorum. Ama örneğin rafımdaki kavanozlarda ve kalorifer üstündeki güğümlerde çerezlerimi saklıyorum. Emayelerimden en çok kullandıklarım minik kaseler. Sürekli elimin altındalar. Normal boy emaye tabaklarımla da kahvaltı sofraları kurmayı çok seviyorum.

Emaye kaselerim ya da süzgeçlerim saksılık olarak görev yapıyor. Banyodaki emayelerimi ise deterjanları, tuvalet kağıtlarını ve el havlularını depolamak için kullanıyorum. Emaye sütlüğümü aldığım sevgili arkadaşım Duygu'nun tavsiyesi üzerine abajura dönüştürdüm.

Balkondaki emaye lazımlığım ise gerçekten de dönem dönem kuşlara yuvalık yapıyor. Anne ve yavru kuşu seyreden de benim bebeğim :)

Söylediğim gibi, evimiz gerçekten bir kuş yuvası.
Eğer siz de emayeleri seviyorsanız, toplayın annenizdekileri. Hep birlikte bulalım onları en güzel şekilde nasıl değerlendireceğimizi...

22 Ocak 2012 Pazar

Eskici geldi haaaanııııım

Madem ki kuşlarım size dekorasyon fikirlerimi fısıldayacak, o zaman işe evimizden başlayalım istedim. Böylece beni daha iyi tanımış, dekorasyon zevkimi daha iyi anlamış olursunuz diye düşünüyorum. Evlendiğimizden beri antikacılardan topladığım çok çeşitli eşyalar mevcut. İlk olarak sevgili teyzem yaklaşık yüz yıllık olan pirinç yatağını ben çok sevdiğimden bize düğün hediyesi olarak vermişti. Yine evlenirken, bilenler bilir, Aksaray'daki Horhor çarşısından yatak odamızın komidinlerini, yemek masa ve sandalyelerimizi aldık. Bunlar benim Horhor aşkımın sadece başlangıcıydı. Geçen 5,5 sene içinde sadece Horhor'u değil birçok antikacıyı da gezdim, alışverişler yaptım. Hala da ziyaret edilecekler listesi çok kabarık.

IMG_7589
Sadece mobilyalar değil eski objeler de çok hoşuma gidiyor. Evimiz bence modern ve klasiğin tam karması. Ben bu halini seviyorum. Beğendiğim şeylerin hepsini görmek istediğimden belki biraz kalabalık, ıncık cıncık ama ben bu kalabalığı seviyorum işte. Boş duvarlar hoşuma gitmiyor, mutlaka birşey asmalıyım. Zaten bize gelenlerin ilk tepkileri: "evin müze gibi" ve "bunların tozunu nasıl alıyorsun" oluyor :)

Eskilerden aldığım için hiç pişmanlık duymadığım ve her baktığımda mutlu olduğum cam altı boyama bir aynam var. Büfemin üstündeki turkuaz objelerime eşlik ediyor.
IMG_7594
Çocukluğumuzda oynadığımız teneke arabaları hatırlar mısınız? Eşim Bakırköy'de bir antikacı-bit pazarında ilk gördüğümüzde gözleri parlamıştı. Bu sebeple teneke arabalar da hemen ilgi alanıma girdi. Bunların sağlam kalanları çok kıymetli. Parçası eksiksizini bulmak çok zor.
IMG_7625

Kırmızı ahşap kutularımı Kapalıçarşı'daki Türkmen mağazalarından buldum. O mağazalardan aldığım ahşap kumaş baskılarım da var ama henüz hayata geçirilip duvara asilmadilar. Asılır asılmaz sizlerle paylaşacağım.

Girişte eski el oyması babaannemden kalma bir aynam ve altında da Horhor'dan aldığım üzeri zımbalarla bezenmiş bir sandık var. Hem eve girince bakması keyifli hem de üzerine birşeyler koymak için çok kullanışlı oluyor. Kapıdan çıkmadan kendinize şöyle bir çekidüzen vermek içinse aynalar birebir...

Ben evimi evlendiğimden beri çok değiştirdim. Daha da değiştirmeye devam ediyorum. Hem fonksiyonellik hem de görsellik açısından. Eskiyi seviyorsanız ve size çocukluğunuzu, büyüklerinizi hatırlatıp sizi mutlu ediyorsa hemen yarın çıkın birkaç antikacı dolaşın. Evinize uygun olmasa da almasanız da onları seyredin, koklayın ve eskiyi hatırlayın.

Sevgiyle kalın...

21 Ocak 2012 Cumartesi

Bir Başlangıç Daha...

Hayatım boyunca kendi kararlarımı kendim vermek istesem de hep ikilemde kalıp birilerine danışma ihtiyacı duydum. Sonuçta danışılanın tersini, yani kendi bildiğimi de yapsam illa ki birilerinin tavsiyesini, cesaretlendirmesini hep istedim. Çok sevdiğim dekorasyon konusunda blogu yaratmam için de sevgili yemek blogu dostlarımın teşviği ve sevgili kuzenimin isim ve tasarım konusundaki tavsiyelerini gözardı edemeyeceğim. Umarım yine güzel sonuçlar çıkacak ortaya. Paylaşımlar hepimiz için yararlı olacak.
Çok iddialı değilim, bilgelik de taslamıyorum. Sadece son bir sene içerisinde hayatıma giren insanlar sayesinde varolan zevkimin daha bir farkına vardım. Bunu görsel olarak ortaya çıkarmanın da yollarını öğrendim. Belki size de ışık tutar fikirlerim...

Kimi zaman kendi evimden kareler paylaşacağım sizlerle-antikalarımı, emayelerimi, hobi işlerimi, kimi zaman mağazalardaki ürünlerden seçmeler olacak, kimi zamansa dergiler ya da internetten beğendiğim ürünlerle oluşturulan karma fikirler.. Belki zamanla daha da fazlası. Biz ipin ucundan bir tutalım da gerisi gelir :)